Bir haftadır uzaktaydım. Annemi engellenemez bir üzüm bağlarına gitme, asmasından üzüm koparıp yeme isteği ele geçirince eşlikçi olarak kendimi Orta Anadolu'nun vahşi topraklarında buldum yeniden. İşin kötüsü üzüm de sevmem hiç. Neyse televizyonsuz, internetsiz, gazetesiz, bir haftalık mecburi orta anadolu kır yaşantımın bende bıraktığı izler:
1- Hani vakit bol ya yanımda Cortazar'ı ve onu bitirince okuyacağım dört kitabı daha götürdüm. O dört kitabı okuyabildim mi peki?? Hayır!! Bir daha şu blogda yok " şunu okumaya başlayacağım", yok "pek heyecanlıyım", yok "sekeceğim" falan dersem ne olayım (bkz. 13 Eylül tarihli yazı) Öldürdün beni Cortazar!!! Morelli* kadar taş düşseymiş başına... Kitabı hala okuyorum hani buradan da ne akla hizmetse ilan ettim ya okuyacağım diye, dayanacağım Morelli'ye de. Bir de kanaatim kesinleşti edebiyatta sayıklamadan hoşlanmıyorum ben, anlamsız cümleleri bir araya getirince anlamlı bir bütün oluşmuyor kardeşim. Tabii bu yorumumla Cortazar'ın üstüne çizik attığım sanılmasın mesela Mırıldandığım Öyküler müthiş bir kitaptır, tadı damağımda hala yoksa dimağımda mı demeli?
*Morelli : Cortazar'ın Seksek romanının kahramanlarından. Romanda sekerken sık sık Morelli'nin romanın geri kalan kısmıyla ilgili ilgisiz düşünceleriyle karşılaşıyoruz.
2- Dönerken şunu düşündüm: Devrimin köylerden ve köylüden çıkabileceğini düşünmesi için bir insanın pek fazla köy ve köylü görmemiş olması gerekir bence.
3- Kuşlar bize göre daha huzurlu bir yaşam sürüyorlar gibi geldi bana. Yani sürekli yırtıcı tehdidi altında falan değillerdi ve hallerinden oldukça memnun görünüyorlardı. Nedense güzel görünen her canlı yaşamının aslında bilmediğimiz çekilmez yönleri olduğuna inanıyoruz ya da inanmak istiyoruzdur belki. İnsanın başka yaşamlara öykündüğü öykülerin masalların çoğu da genellikle pişmanlıkla ve en iyisinin sahip olduklarımız olduğu ana fikriyle sonlanır. Oysa bence kuşlar oldukça rahat görünüyorlardı yani hangi ağaca konacaklarından başka pek bir dertleri yok gibiydi.

5- Arılar çok yırtıcı şeyler. Hala doğru şeyi mi yaptım bilmiyorum

6 yorum:
Sineklikle, arı ve kelebek öldürmek!
Murat
Yorumumun gidip gitmediğinden emin olamadım :(
İlk yorumunuz gelmemiş sanırım :)
Hmm..Evet..
Demiştim ki; anlık bir tepki de olsa bir eziyete son verilmiş orada..
Ve tüm samimiyetinizle buraya aktarmışsınız..İçiniz rahat olmalı (bana göre)..
Sevgiler...
kelebek etkisi teorisini bildiğiniz halde neden böyle yaptınız? o kelebek eceliyle ölmediği için bizim burada sular kesildi bir süre. lütfen bir dahakine doğaya müdahale etmeyin. :)
zeus sizi kutsasın, afrodit parfüm hediye etsin. :)zeugma yı takip ederek geldim. güzel bir yermiş burası.
Kelebek etkisi vardı değil mi bir de? Lanet olsun neden düşünmedim ki ben bunu, dünden beri işlerim ters gidiyor lanetlendim belki de. Yunan tanrılarına bulaşmayayım tehlikelidir onlar. Ama illa biriyle muhatap olacaksam Athena'yı alayım bence en havalı tanrıça Athena çünkü. Hem akıllı hem savaşçı eee Zeus'un kafasından doğmuş az şey mi?
Yorum Gönder