18 Ocak 2011 Salı

Çağrışım...


Brecht'in sevdiğim şiirlerinden biri... Nedense aklıma geldi ansızın...


TEBEŞİR HAÇI

Ben bir hizmetçi kızım.
S.A.dan bir adamla bir maceram oldu.
Bir gün o, gitmeden önce,
gülerek gösterdi bana
hallerinden yakınanları nasıl yakaladıklarını.
Bir tebeşir parçası çıkardı ceketinin cebinden
ve bir küçük haç çizdi avucunun içine,
ve anlattı, sivilleri giyinip
iş ve işçi kurumlarına nasıl gittiğini
avucunun içindeki bu işaretle,
işsizlerin kuyrukta ana avrat
küfrettikleri o yerlere,
ve nasıl küfrettiğini kendisinin de onlarla birlikte,
dostluk ve dayanışma gösterisi olarak da
sırtına nasıl vurduğunu küfreden herkesin,
ve böylece, sırtında beyaz haç bulunan
damgalı adamların S.A.larca nasıl yakalandığını.

Bu anlattıklarına katıldıydık gülmekten.
Onunla üç ay bir arada yaşadım.
Sonra bir gün bir de ne göreyim:
Banka cüzdanımı apartmamış mı.
Yok benim için saklayacakmış da,
yok kimin ne olacağı belli değilmiş de,
falan filan.
Ben onu suçlayınca da,
bin dereden su getirerek yeminler etti,
beni yatıştırmak için de
sırtımı okşadı şöyle.
Yılandan kaçar gibi kaçtım ondan.
Eve gelince ilk iş aynaya baktım,
sırtımda beyaz haç var mı diye.

Bertolt BRECHT

Çeviri : A. KADİR - Gülen AKTAŞ

8 Ocak 2011 Cumartesi

Olcay'ın saçmalıkla imtihanı

Öncelikle ölmedim, hayattayım hala. Canım yazmak istemedi sadece... İnsanı canı yazmak istemezken bile yazmak zorunda bırakan şeyler vardır. Mesela çok güzel bir kitap okursunuz, yazmanız lazım, başınıza inanılmayacak kadar acayip bir olay gelmiştir yazmanız lazım... İnsanı yazmak zorunda bırakan her şey böyle müthiş değil tabii ki. Benim şu anda yazmama neden olan şey gibi acıklı durumlar da var.

Evet yazıyorum şu an çünkü saat sabahın üçü ve ben televizyonda Meleğin Sırları isimli, uzun zamandır izlemediğim kötülükteki filmi izlerken içimde birikenleri anlatmam lazımdı... Dayanamadım yazdım. Buradan kültür sanatı desteklemek için parasını saçan, sponsor olan birileri varsa onlara sesleniyorum lütfen "Kötü filmleri henüz çekilmemişken engelleyecek gizli bir örgüt" varsa desteğinizi esirgemeyin, öyle bir örgüt yoksa da bir an önce kurulmalı bence. Hatta her sene "Bu sene dünyaya gelmesini engellediğimiz en kötü filmler" yarışması bile yapılabilir ben desteklerim böyle bir fikri. Sonuçta istenmeyen gebeliklere nasıl çözüm üretiliyorsa insanlığın başka felaketlere de çözüm bulabileceğine inancım sonsuz. Buradan insanlık adına sesleniyorum: "Yapmayın canım kardeşim, yapmayın, etmeyin. Saçma sapan, mantık ağı Peter Parker'ın sentetik örümcek ağından bile uyduruk şeyleri çekmeyin" Reklam arası bitti işkenceye devam, sırf ne kadar saçmalaşabilecek diye dayanacağım sonuna kadar...

Bir şey diyeyim mi? İnsan böyle zamanlarda blogunun değerini anlıyor. Ohh be rahatladım :)