27 Temmuz 2010 Salı

Aklımdan öylesine geçenler...

1- Kendine acımayı alışkanlık haline getirmiş birini gördüğünüzde yapılacak en aptalca şey ona eşlik etmek, yapılacak en akıllıca şeyse hızla oradan uzaklaşmaktır. Dünyanın en tehlikeli insanları, kendine acıyan insanlardır, bencildirler, kendilerine öyle odaklanmışlardır ki etraflarındakiler için büyük tehlike arz ederler. Sonuç: Görür görmez tabanları yağlayın ;)

2- Süreklileşmiş mutsuzluk ve tatminsizliklerimizin bir bölümü "Hayatın bize mutluluk üzerine verilmiş sözü olduğu ama bu sözün tutulmadığı, böylece yaşamın bize adil davranmadığı" gibi nereden çıktığı belli olmayan saçma bir inanıştan kaynaklanıyor. Belki de çok fazla mutlu sonlu hikaye dinlemekten, film izlemekten oluyordur. Bir noktada anlamak gerekiyor, hayatın verilmiş sözü yok, bu yüzden her iyi anın keyfine varıp, çok kurcalamamakta fayda var.

3- Dünyada en zor bulunan şeylerden biri güçlü kişilikli dostlardır. Gözlemlerime göre erkekler arasında güçlü kişilikli arkadaş bulmak daha zordur. Kadınlar bu konuda açık ara önde bana kalırsa. Erkeklerin çok ama çok büyük bir bölümünün zihni çok sayıda toksik maddeye maruz kalmış organizma gibidir. Cinsellik, aşk, kadınlık, erkeklik, güç, cesaret ve ilişkiler üzerine o kadar fazla saçmalığa maruz kalmışlardır ki kendilerini çok sık aptalca durumlar içinde buluverirler. Şansınız varsa o aptalca durumlara tanık olan kişi siz olmazsınız.

4- Tamam sosyal, duygulu yaratıklarız ama şu yalnızlık yaygarasını biraz abartmıyor muyuz? Sen! Yalnız arkadaşım! Dünyadaki tek yalnız kişi sen değilsin abartma istersen ;)

5- Bazen çok yoruyor insanlar beni ve yorulunca fena halde sinirleniyorum nedense...

6- Ortalıkta imajına takmış (görsel ve fikirsel imajdan bahsediyorum) bu kadar çok komik insan görünce ilkel insanların yalınlığı pek havalı geliyor bana. "Amca, abi bi kasma; bırak gitsin" diyesim geliyor bazı sohbetlerde.


21 Temmuz 2010 Çarşamba

APTALLIK

Tarihte hiçbir diktatör, "Diktatör olup canınıza okuyacağım" diyerek iktidara gelmemiştir ve onları iktidara getiren şeyin birazı çaresizlikse de çoğu APTALLIKTIR. Hata akrebi sırtına alan kurbağanın mı yoksa akrebin midir?


Akrep bir gün yiyecek ararken bir nehrin kenarına gelmiş. Karşıya geçecek bir yol bulamamış bir türlü. Bu sırada suda bir kurbağa görmüş. Kurbağaya kendisini karşıya geçirip geçiremeyeceğini sormuş. Kurbağa: "Sen beni sokarsın!" diyerek, kabul etmemiş.

Akrep, kurbağaya söz vermiş onu sokmayacağına dair. Kurbağa da: "O halde çık sırtıma seni karşıya geçireyim" demiş. Akrep kurbağanın sırtına çıkmış, nehrin yarısına geliklerinde, akrep dayanamayıp kurbağayı sokmuş. Kurbağa son anlarında akrebe sormuş:

- Hani beni sokmayacağına dair söz vermiştin! Şimdi ben ölüyorum, ben ölünce sen de boğularak öleceksin!

Akrep de mahçup bir şekilde karşılık vermiş:

- Ne yapayım bu benim doğamda var!