23 Mart 2009 Pazartesi

Ses-siz-lik

Garip... Bürodayım. İlginç bir sessizlik var, her zamankinden farklı bir gün değil ama sanki dünyanın içinde yalıtılmış bomboş bir yerde gibiyim. Sanki klavyeye her dokunuşum, mouse'un her tıkı odanın içinde yankılanıyor... Sonra her ses havaya karışıp kayboluyor.
Bir de kuş sesleri duyuyorum uzaktan. Zamanın akışı olabilir mi duyduğum diğer şey? Bugün yavaş akıyor zaman. İnsana ölümü hatırlatan günlerden biri bugün. Çok sessiz...

17 Mart 2009 Salı

Vicdan

İnsan türünü bütün eksikliklerine rağmen sevilebilir kılan şeylerden biri "vicdan". Peki ya vicdanını yitirirse insanlar? Ne denli yıkıcı olabileceklerini düşünebiliyor musunuz?
Bu akşam izlediğim bir haberden sonra ağzımdan sadece tek kelime çıkabildi: "Vicdansızlar..."
Aşağıya o haberi ekliyorum. Ben bu insanlarla, vicdanını yitirmiş insanlarla yaşamaktan duyduğum mutsuzluğu her gün tekrar hatırlıyorum....Hatırlatıyorlar... İdam edilen 21 yaşında bir gencin annesine yazdığı son mektubu, 26 yıl boyunca evladını yitirmiş bir anneye vermeyen ruh hastalarıyla aynı havayı solumak bile zulüm olmaya başladı.

Hürriyet:
12 Eylül döneminde idam edilen Ramazan Yukarıgöz'ün, idamından önce ailesine yazdığı son mektubu, 26 yıl sonra annesine teslim edildi.
Devrimci 78'liler Federasyonu Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, Mülkiyeliler Derneği'nde düzenlenen basın toplantısında, 12 Eylül döneminde yargılanarak idam edilen Ramazan Yukarıgöz, Mehmet Kanbur, Erdoğan Yazgan ve Ömer Yazgan'ın idamlarından önce ailelerine mektup yazmalarına izin verildiğini ifade etti. Bu mektupların sakıncalı görülerek, idamların ardından ailelere teslim edilmediğini savunan Sümbüloğlu, mektupların Genelkurmay Başkanlığı arşivinde saklandığını ileri sürdü.
....................
Aysel Yukarıgöz, bu mektubu almak için 26 yıl beklediğini ifade ederek, “Bu mektubu alana kadar ölmedim. Bunu yapanların yargılanmasını görene kadar da ölmeyeceğim. Benim yavrum kimseyi ele vermedi, onuruyla geldi, onuruyla gitti. Başım her zaman dimdik. Oğlum zaten ölmedi, kalbimde yaşıyor” diye konuştu.



10 Mart 2009 Salı

Iago'dan Kadınlara Dair İnciler

Othello'daki kötü karakter Iago'yu sevmesem de oldukça renkli bir kişilik olduğunu düşünüyorum. Shakespeare'nin büyük eseri Othello'da büyük komutan Othello'yu kıskançlık çukuruna sürükleyip karısını öldürmesine neden olan Iago'nun kadınlara ilişkin tespitleri de pek ilginç, Belki de hoşa gitmeyen fikirler bir kısmı ama Shakespeare, o kadar büyük bir ustalıkla kullanıyor ki kelimeleri okuması büyük zevk... İşte bir bölümü aktarıyorum aşağıya :

Othello'nun karısı Desdemona, Iago'dan bir kadını övmesi gerekse nasıl öveceğini anlatmasını ister....

Iago:
Hem güzel hem akıllıysa bir kadın, bilir
Güzelliği kullanılmak, aklı kullanmak içindir.

Desdemona:
Güzel söylediniz! Ya bir kadın çirkin ve akıllıysa?

Iago:
Çirkinse eğer, ama aklı varsa ona yetecek,
Mutlaka bir güzel bulur çirkinliğini örtecek.

Desdemona:
Bu daha kötü.

Emilia(Iago'nun karısı)
Ya güzel ama aptal olursa?

Iago:
Güzel olan kadına daha hiç aptal denilmemiştir,
Hatta aptallığı sayesinde çocuk bile edinmiştir.

Desdemona:
Bunlar meyhanede sersemleri güldüren bayat maniler. Peki, ya hem çirkin hem aptal kadınları nasıl öveceksiniz, görelim.

Iago:
Hem çirkin hem aptal olan kadınlar
Tıpkı akıllı ve güzeller gibi aynı yaramazlıkları yaparlar.

Desdemona:
Alıkça bir bilgisizlik! En iyi övdüğün en kötüsü. Peki öyleyse, gerçekten övülmesi gereken bir kadın için neler söyleyeceksin? Bu öyle bir kadın ki, herkesçe kabul edilmiş erdemleriyle, en geçimsiz ve kötü bir kişinin bile övgüsünü kazanmış olsun.

Iago:
Bir kadın ki güzel olduğu halde kibirlenmez;
İyi konuşabildiği halde gevezelik etmez;
Gösterişi sevmez, zengin olduğu halde;
Her şeye gücü yeter ama kullanmayı istemez;
Gücendirildiğinde, öcünü almak elinde olmasına rağmen,
Uğradığı haksızlığa sabırla katlanmayı bilen;
Ucuz balığın en iyi parçasını, pahalı balığın en kötü parçasıyla değişmeyen,
Düşünmesini bildiği halde, bunu hiç belli etmeyen,
Gördüğü halde peşindeki aşıkları, geriye bakmayan biri;
Böyle bir yaratık işte, varsa eğer böylesi......

Desdemona:
Eee?

Iago:
Ahmak emzirip meyhane tezgahtarlığı yapsın daha iyi.

:)